Kentsel Dönüşüm ve Hukuk

Zaman ilerledikçe yaşam düzeyinin artması eski yapıların dönüşümler geliştirdiğini görebilirsiniz. Geçen her an yapılmakta olan yeni binalar sayesinde yaşantı konsepti daha iyiye taşınmasıyla, birçok eski inşaalarında yek apartman tarzında değilde kentsel dönüşüm tarzına geçmesi daha da iyi görünümlü inşaaların olmasını sağlamıştır.

Kentsel dönüşüm hukuk planları sayesinde, kişilerin yaşam şeklini veya tarzını daha da sevimli şekillere dönüştürelerek kolay yaşamlar oluşmasını sağlamaktadır. Bu projelerin geçen her gün çoğalması halinde birçok şahısların daha olumlu yaşam sürdürebilmesi imkanlı hale getirmiştir. Bu sayesinde inşaat mühendislerin daha fazla planlama yapabilmeleri sağlanarak, metropol yaşama dönüşmesini sağlamışlardır. Kişilerin yaşamalarına üzerine barınma ihtiyaçlarına ve ya aynı kısımlarda fazla insanın yaşama ihtiyacı, kentsel dönüşüm planlarının oluşmasına taban gereksinim olabilmektedir. Planlı bir yapımının sağlanmasına yönelik olarak yapılacak planlama faaliyetleri, farklı bir yönetim etkinliği olarak idarelerin sorumluluk kısmına girmesine etken olabilmiştir. İdarenin yerine getirmesi mecbur olan bir vazifesi olan imar projesi; projelerin hazırlanması, planlar doğrultusunda yürütümün yönetilmesi veya kurallara karşı davranımların engellenmesi tarzında farklı ebatlarda karşılaşmaktayız. İmar planlama ve uygulama sürecinin üç temel gayesi olmaktadır. Bunlar; estetik, sağlıklı ve düzenli kentleşme olarak ifade edilebilir. İmar projelendirme süresince idare, sahip olduğu sınırlı saf imkanları, gereksinimler bakımından en verimli şekilde kullanılmak üzere bir çalışma mecburiyeti yapacaktır. Sistemli, sağlıklı ve estetik kentleşme kriterlerinden ve ya niteliklerinden yoksun yerleşke kısımlarında, kamusal hizmetler taleplerin gerisinde kalmış, kamu nizamının sağlanmasında güçlükler yaşanmış, zanaat değerine sahip yapılar yapılması ve ya ilin estetik değerlere istinaden şekillenmesi bekleyişleri bir imkansızlık olarak kalmıştır.

Kentsel dönüşüm projelerinin asıl nedenleri, eski zamanda inşaa edilmiş olan apartmanların fazlasıyla riskli yapılar yönetmeliği olmasıdır. Kısıtlı saf kaynakların istekler kısmında en etkili biçimde değerlendirme çabalarında; yapılaşma ve barınma ihtiyacının yoğunluğu dikkate alınarak, olabildiğince çabuk kısa sürede projelendirme süresinin tamamlanması ve yapımının idarenin denetimi içinde oluşması gerekir. Gümüzde oluşan imkanların sonucunda, Türkiye’de kentlerin yapılaşma ve planlama sürecinden kaynaklanan sorunların çözümlenmesinde, doğal olayların riskinin oluşturduğu edisyon içinde, ilerlemeler sağlanmış, çözüm sürecinin parasal kaynakları bahislerinde alternatiflere bakılmış ve sosyal açıdan sorunun çözümü süresinde genelleme bir karar olmuştur.